“Everything I loved was taken away from me, and I did not die.”
“Oh, I guess I want to fall in love, to stay in love for a while. I want to feel real romance every day that I possibly can. I want to feel something special in my life. I want to experience intimacy with another person. I'm not that different from everyone else. Except that I act instead of daydream.”
“Have faith and pursue the unknown end.” Oliver Wendell Holmes”
“A saying of Sun-tzu’s hammered through her head: “A victorious army wins its victories before seeking battle.”
“Dr. Cross, please come! Please! Dr. Cross" the loud shouts continued. I didn't recognize the woman's voice, but privacy doesn't seem to count when your first name is Doctor.”
“Ray Bradbury had once written that “living at risk is jumping off a cliff, and building your wings on the way down.” Sampson”
“Have faith and pursue the unknown end.” Oliver Wendell Holmes said that. I have faith. I pursue the unknown. That’s my job description.”
“A victorious army wins its victories before seeking battle.”
“That’s the problem with stun guns, even an expensive eighty-thousand-volt Tensor. They don’t always bring down a big man. Especially a crazed one with a sense of purpose.”
“Hell is a city much like Los Angeles”
“I slid the Glock nine millimeter out of my shoulder holster. Light. Efficient. Semiautomatic. Twelve deadly shots. My teeth were gritted so tight they hurt. I clicked off the safety. I”
“«Se necesita a todo un pueblo para criar bien a un niño».”
“A half-dozen or so FBI techies and LAPD homicide detectives were still on the scene. The latest Pearl Jam played from somebody’s radio. The lead singer seemed to be in terrible pain.”
“The truth is, the abyss lives in us. In our greed. In the way we look at things different to us, and see things lesser. In the way we see the smaller, or the weaker, and think them prey.
It begins with the beasts of the land, the birds of the sky. And in a blinking, we find ourselves seeing our lessers in people with different colored skins. Different gods. Different creeds. We see them as lessers, and we hurt, and we kill, and we think nothing of it. Because they are different, we think ourselves just. Because we are stronger, we think ourselves righteous.
That is the abyss in all of us. And we stand close to the edge still. Closer than any can dream. We need but stray for a moment and we will find ourselves back again, staring down into that black. And who will save us? When everything that was different to us is already gone?”
“But when, through the open door of the cross and the name and power of Jesus Christ, I commend myself to the Father's heart, then God cancels all my past, accepts all my present, swears His holy name for my future and the love of God take me over. Then fear goes out of my heart, because love has come in.”
“Monty küçük tuvaletin kapısını kilitleyip, klozetin kapalı kapağının üstüne oturdu. Biri tuvalet kağıdı rulosunun takılı olduğu plastiğin üzerine, cehenneme kadar yolunuz var, yazmıştı. Kesinlikle diye düşündü o da. Ama senin de cehenneme kadar yolun var. Herkesin. Kapıdaki Fransız kadının, şarap içerek yemek yiyenlerin, siparişleri alan garsonların, hepinizin canı cehenneme. Bu kentin ve içindeki herkesin canı cehenneme. Sokak köşelerinde sırıtarak dilenen serserilerin, türbanlı Sihlerin, sarı taksileriyle birbiriyle yarışan yıkanmak bilmez Pakistanlıların da. Göğüs kıllarını alıp, memelerini büyüten Chelsea'li ibnelerin de. Hepsinin canı cehenneme. Aşırı pahalı meyvelerinden piramitler yapan Koreli manavların, onların plastik ambalajlara sarılı lale ve güllerinin de. Beşinci Cadde'de sahte Gucci satan beyaz cübbeli Nijeryalıların da. Brighton Sahili'nde küp şekerleri dişlerinin arasında tutarak çaylarını cam bardaklardan içen Rusların da. Hepsinin canları cehenneme. 47. Cadde'de elmas satan şapkalı, kirli gabardin takımlı, Mesih'in gelmesini beklerken sürekli para sayıp duran Yahudilerin de. Sokaklarda sürtenlerin, yaşlıların ve de spastiklerin de. Kendini beğenmiş, metrolarda sürekli gazete okuyan, kolonya sürünmüş Wall Street borsacılarının da. Hepsinin canı cehenneme. Washington Square Park'ta, bellerinden cüzdan zincirleri sarkan patenli punkçıların, her yere bayrak asan, otomobillerinin açık camlardan dinledikleri müziği bangır bangır herkese dinleten Porto Rikoluların da. Naylon eşofmanları ve St. Anthony madalyonlarıyla gezip, saçlarına durmadan briyantin süren Bensonhurst İtalyanlarının da. Enginarı Balducci'den, eşarbı Hermes'ten alan, büzük dudaklı, asık suratlı ev kadınlarının da. Asla pas vermeyi bilmeyen, savunma yapmayan, her turnikeye girişte bir adım fazladan atan varoş çocuklarının da. Babaları Tokyo'ya iş gezisine giderken mutfakta oturup esrar çeken okullu uyuşturucu müptelalarının da. Mavi giysileri içinde kabadayılık taslayarak dolaşan, kalın enseli, Krispy Kreme'e giderken bile kırmızı ışığı takmayan polislerin de. Knicks'in, Indiana'ya karşı oyunu nedeniyle Patrick Ewing'in, Charles Smith ve onun Chicago maçındaki başarısız uzaktan atışlarının, John Starks'ın Houston maçındaki korkunç şutlarının da canı cehenneme. Jordan'ı hiç yenemedikleri için cehennemin dibine kadar yolları var. Sürekli söylenip duran bücür Jakob Elinsky'nin de canı cehenneme. Hep sevgililerimin kıçlarına bakıp duran Frank Slattery'nin de canı cehenneme. Ben gidince özgürlüğünü ilan edecek Naturelle Rosariao'nun da canı cehenneme. Güvendiğim ama beni gammazlayan Kostya Novotyny'in de. Karanlık odasında film banyo edip duran babamın da. Karlar altında çürüyen annemin de. Bu kadar çabuk kurtulan İsa'nın da canı cehenneme. Çarmıhta yalnızca birkaç saat, cehennemde bir hafta sonu sonra melek ordusuyla eğlence. Bu şehrin ve içindeki her şeyin canı cehenneme. Astoria'daki tek katlı evlerden Park Avenue'daki dublekslere, Brownsville'deki projelerden, Soho'daki mağazalara, Bellevue Hastanesi'nden Alphabet City'deki meskenlere, Park Slope'un kahverengi taşlarına kadar her şeyin canı cehenneme. Bırakın Araplar her tarafı bombalasınlar, bırakın sular yükselsin ve bu fare delikleri yok olsun, depremler yıksın tüm bu yüksek binaları, alevler sarsın her yanı. Yaksın, yıksın, bitirsin. Ve senin de canın cehenneme Montygomery Brogan. Her şeyi mahveden asıl sensin.”
“The hardest battles have the sweetest victories.”
“He isn’t fighting for you. He’s fighting for Ourea. For yakona. For everything that lives within a lichgate. - Kara”
BookQuoters is a community of passionate readers who enjoy sharing the most meaningful, memorable and interesting quotes from great books. As the world communicates more and more via texts, memes and sound bytes, short but profound quotes from books have become more relevant and important. For some of us a quote becomes a mantra, a goal or a philosophy by which we live. For all of us, quotes are a great way to remember a book and to carry with us the author’s best ideas.
We thoughtfully gather quotes from our favorite books, both classic and current, and choose the ones that are most thought-provoking. Each quote represents a book that is interesting, well written and has potential to enhance the reader’s life. We also accept submissions from our visitors and will select the quotes we feel are most appealing to the BookQuoters community.
Founded in 2023, BookQuoters has quickly become a large and vibrant community of people who share an affinity for books. Books are seen by some as a throwback to a previous world; conversely, gleaning the main ideas of a book via a quote or a quick summary is typical of the Information Age but is a habit disdained by some diehard readers. We feel that we have the best of both worlds at BookQuoters; we read books cover-to-cover but offer you some of the highlights. We hope you’ll join us.